Av. Özkan Demirel
Miras hukuku özel hukuk dalı olup, gerçek kişinin ölümü veya ölüme eş tutulan örneğin; gaiplik kararının mevcut olması gibi intikale elverişli olan malvarlığı değerlerinin ve zilyetliğinin akıbetinin belirlenmesine ilişkin kuralları kapsayan Miras Hukuku, Türk Medeni Kanunu’nun 495-675. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Kural olarak tüm mirasçıların, miras kalan malvarlığı değerleri üzerinde miras hakkı vardır. Miras paylaşımı, kanunda belirlenmiş olarak mirasçılara, miras payları oranında paylaştırılır. Ancak muris, ölmeden önce mirasçılar arasında hakkaniyete uymayacak şekilde bir paylaşım yapmış olabilir. Örneğin; mirasçılardan birinden mal kaçırmak isteyebilir. Bunlardan birisi de Muris muvazaasıdır. Muris muvazaası, birçok şekilde gerçekleşebilir. Örneğin, murisin gerçek iradesi bağışlamak olmasına karşın bir malın diğer bir kimseye bedel alınmadan satılması şeklinde muvazaa gerçekleştirilebilir. Bu durumda da tüm mirasçılar, dava açma hakkına sahip olup bağış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti ve tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bir diğer önemli husus, miras sebebiyle istihkak davasına ilişkindir. Miras sebebiyle istihkak davası TMK 637. maddesinde düzenlenmiş olup, yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.
Diğer başlıca miras davaları, mirasın reddi davası, mirastaki ortaklığın giderilmesi, tenkis davalarıdır.